hesabın var mı? giriş yap

  • ss'e ''kendinizi yalnız hissediyor musunuz?'' yerine ''bu aptalca sistemi neden kurdunuz?'' diye soracak gazeteci olmadığı için gerçekleşendir.

  • trende gidiyolar:
    raymond: hmmm 365 koyun var
    -nası saydın?
    raymond: ayaklarını saydım dörde böldüm

  • güneş'ten 800 milyon km uzaklıkta olan bu gezegen tamamiyle katı gibi. eğer jüpiterin yer çekimi, içerde sürtünme yaratıp europa'nın donmasını önlemiyor ve donmuş kabuğunun altındaki sularda hayatın gelişmesini sağlamıyorsa. mikroplar, kabuklular ve belki de sübyelerden oluşan ekosistemler bu buzun altındaki okyanuslarda yaşıyor olabilir. bizi ve olası uzaylı hayatı ayıran tek şey europa'nın buzul katmanı. nasa bu gezegene el atana kadar europa, güneş sistemimizin en büyük gizemlerinden birisi olarak kalmaya devam edecek gibi.

    edit : journey to the edge of the universe alıntıdır.

  • şimdi bu adamın yetenek sizsiniz performansını izledim.sahneye çıkıyor ve sorulan sorular üzerine diyor ki;babam doktor ben bilgisayar mühendisiyim ve ales notum 90-95 civarı birşey.herkes bu adamdan ve bazı aşırı hareketlerinden nefret ediyor yuhluyor.
    gelelim yeni gösterisine adam sahneye cıkıyor işsizim diyor tavuk dönerden bahsediyor babasının sümkürmesinden annesinin onu evlendirmeye çalışmasından dem vuruyor güldürüyor ve sevdiriyor da kendisini.
    şimdi iki gösteri arasında max.7sene geçmiştir bir bakıyorsun adam en az 500 kişi tarafından yuhlanmıs şimdi bir bakıyorsun ovv süper.gerçekten biz türk milleti olarak fakir edebiyatına bayılıyoruz ben de bayıldım çok güzel gösteriydi.

  • konya'da kimse 10 numarayı almamış lan. aykut kadro dışı bırakır diye oyuncular önlemini almış.

    edit: abeyle uyardı. sezon başında marica 10 numarayı alma hatasında bulunmuş.
    sonuç: kadro dışı.

  • bulaşıkların yemekten sonra değil de yemekten önce yıkandığı tek yer öğrenci evidir..

  • - bir adet eski gazete
    - bir adet derin dondurucu
    - bir kaç tane küçük boy poşet
    - eser miktarda su
    - bir adet hamam tası

    gazeteyi jünyen et ebatlarında doğruyoruz.
    içine su doldurduğumuz tasımızın içine gazeteleri yatırıyoruz.

    gazetelerimiz beş dakika suyun içine marine edildikten sonra,
    küçük boy poşetin içine tıkıyoruz.

    bu poşetimizi ikinci bir poşetin içine geçirip,
    ayakkabının ayağınızı tahriş eden burun, kenar, kıç, küpeşte kısımlarına yerleştiriyoruz.
    ve tekrar ayakkabıyı bir poşetin içine atıp, buzluğa yerleştiriyoruz.

    bir kaç saat sonra ayakkabınızı kontrol edin buz aşırı miktarda genleşip ayakkabınızı patlatmasın.

    lastik, spor, kösele, deri her türlü ayakkabının bakımı için idealdir.

    dar ayakkabılarınıza birden fazla defa buzluğa atıp çıkarttığınızda, iyice açılıp kalıbın genişlediğini, giyilecek kıvama geldiğine şahit olacaksınız.

  • gossip girl, s01e09

    -i don't smell like an ashtray
    -but you look like an ass-tray

    türkçesi:

    -küllük gibi kokmuyorum
    -ama büllük gibi gözüküyorsun

    jasahsgasgfjagsfjas

  • (bkz: douglas adams)'ın, (bkz: otostopçunun galaksi rehberi) isimli kitabında geçen "hayatın anlamı nedir?" sorusunun cevabı. "42" rakamının altında aslında kritik önemde bir ironi yatıyor. burada, 42 yerine 81'de olabilirdi veya herhangi başka bir rakam veya kelime de. yazar burada; "hayat çok kısa ve ömrünüzü hayatın içinde bir anlam arayarak boşuna tüketmeyin. çünkü bu hayattaki hiçbir şeyin, hiçbir yerinde herhangi bir anlam yoktur. sadece, şu sınırlı hayatınızdan mümkün olabildiğince keyif alarak yaşamanıza bakın." demeye çalışıyor.

  • türk lirasının sadece havaalanı bölgesinde değersiz olduğunu zannedenler var.

    bundan 16 sene evvel ilk ve tek olarak yolculuk ettiğim atatürk havalimanı burger king'de bu şokun benzerini yaşamıştım.

    yahu dedim bu ne kadar farklı böyle, kasadaki kızımız burası havalimanı dedi.

    lafa bak, burası havalimanı. galaktik imparatorluk kalkış üssü sanki, babası da darth vader amk.